Hizmet Tespit Davası

Sosyal Güvenlik Hukuku konusunda önemli bir yere sahip olan hizmet tespit davası titizlikle üzerinde durulması gereken bir konudur. Çalışma hayatında geçen süreleri Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirilmeyen, bir diğer deyişle sigortasız çalıştırılan işçilerin, çalışma sürelerini tespit ettirmek amacıyla açtıkları bir dava türüdür.

Kapsamı

Hizmet tespit davası aşağıdaki hususları ele alır

  • Tescillenmiş işe giriş bildirgelerindeki yanlış yazılan kimlik kayıtlarının ve sigorta sicil numaralarının tashihi,
  • Sigortalıya ait olması gerekirken başkası adına bildirilen çalışma sürelerinin asıl hak sahibine kazandırılması,
  • Hizmet süresinin başlangıç tarihinin doğru olarak tespiti,
  • Prime esas kazancın tespiti,
  • Başka işyerinden bildirim yapıldı ise gerçekte çalışılan işyerinin tespiti gibi hususlar da ele alınmaktadır.

Yetkili Mahkeme

Genel olarak iş mahkemelerinde açılır. Davanın işverenin bulunduğu yer mahkemesinde, yahut işin yapıldığı yerde açılması mümkündür.

Dava Ne Zaman Açılır? Zamanaşımı

İşyeri tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna herhangi bir bildirim yapılmış olan işçiler, hak düşürücü süreye tabi olmadan her zaman hizmet tespit davası açabilirler.

Araştırma Usulü

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre bu davalarda araştırma usulünün nasıl olacağı şu şekilde tespit edilmiştir;

  1. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.
  2. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmelidir.
  3. Daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmelidir. Dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları olmalıdır. Ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21–510–527, 30.6.1999 gün 1999/21–549–555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480–579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.

Özetle

Hizmet tespit davası, yapısı itibariyle diğer hukuk davalarından farklılık arz etmektedir. Bu nedenle önemli bir dava türüdür. Kamu hukukunu da ilgilendiren bir davadır. Bu yazıda hizmet tespit davası ile ilgili özet bir takım bilgiler verilmiştir. Bu dava türü ile ilgili daha detaylı bilgi makalemizde vardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ceza Hukuku

İdare Hukuku